Özel hayat, kişinin
mahrem olarak tanımladığı ve yalnızca belirli kişiler ile paylaştığı; kişinin
kendine özgü yaşayışı, yaşama tarzı, kendisini ilgilendiren tutum ve davranışı
ifade eder. Özel hayatın gizliliği ve mahremiyet hakkı Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi ve Anayasamızda düzenlenmiş temel haklardandır.
Türk Ceza Kanunu’nun 134.maddesi
uyarınca kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir
yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Özel hayat kavramı son derece geniş, yoruma açık, duruma ve
zamana göre değişebilen bir yapıya sahiptir. Türk mevzuatında da özel hayat,
özel hayatın gizliliği kavramlarıyla ilgili olarak herhangi bir tanım,
sınırlayıcı düzenleme yer verilmemiştir. Kişinin hayatındaki bir olayın özel
hayat kapsamında kaldığı ve gizliliğinin korunmasına ilişkin tespit ve inceleme
yapılırken, kişinin gizli tutma iradesi dikkate alınmalıdır. Bunun yanında
gizliliğin korunmasında kişinin objektif bir yararının bulunması gerekmektedir.
Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle
ihlal edilmesi suçun nitelikli hali olup, bu halde verilecek ceza bir kat artırılır. Burada önemli olan kayda
alınan kişinin kayıttan haberinin, bir başka deyişle rızasının olmamasıdır.
Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse ise iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur. Basın ve yayın yolu ile kastedilen yalnızca gazete, radyo, televizyon değildir. Sosyal medya üzerinden kişinin izni olmaksızın paylaşım yapılması da bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır. Şikayet süresi, fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren başlar ve 6 aydır.
- Haberleşmenin Gizliliğinin İhlali
- Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması
- Kişisel Verilerin Kaydedilmesi
- Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme
- Verileri Yok Etmeme