T.C.
ANKARA
18. İDARE MAHKEMESI
ESAS NO : 2013/898
KARAR NO : 2013/437
DAVACI : N*** A******
DAVALI : Ankara Valiliği /ANKARA
DAVANIN ÖZETİ : Davacının, Ankara ili Çankaya ve Mamak İlçeleri sınırları içerisinde 2012 Şubat-Mart aylarında meydana gelen heyelan afeti nedeniyle 7269 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik kapsamında öngörülen yardımlardan faydalanmak için yapmış olduğu başvuru neticesinde hak sahibi olarak kabul edilmemesine ilişkin 29.03.2013 tarihli Ankara Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Mahalli Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu kararı ile bu karara yapılan itirazın reddine ilişkin 16.05.2013 tarihli Mahalli Hak Sahipliği İtiraz İnceleme Komisyonu kararının; davacının hak sahibi vasfını taşıdığı gerekçesiyle iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacının tapu tahsis belgesinin bulunmaması nedeniyle komisyon kararıyla hak sahibi kabul edilmediği, işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 18. İdare Mahkemesi’nce gereği görüşüldü:
Dava; Davacının, Ankara ili Çankaya ve Mamak İlçeleri sınırları içerisinde 2012 Şubat-Mart aylarında meydana gelen heyelan afeti nedeniyle 7269 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik kapsamında öngörülen yardımlardan faydalanmak için yapmış olduğu başvuru neticesinde hak sahibi olarak kabul edilmemesine ilişkin 29.03.2013 tarihli Ankara Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Mahalli Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu kararı ile bu karara yapılan itirazın reddine ilişkin 16.05.2013 tarihli Mahalli Hak Sahipliği İtiraz İnceleme Komisyonu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
2981 sayılı Kanun’un 5.maddesinde, valilik, belediye ve ilgili kuruluşlarca bu yasanın uygulanması ile ilgili olarak gerekli düzenin sağlanıp önlemlerin alınacağı, 7. maddesinde ise imar affı dosyalarının, en geç 7 Eylül 1987 tarihine kadar tamamlanarak sonuçlandırılması için belediye, Hazine, Özel idare veya vakıflar idaresine teslim edileceği, idarelerin de kendilerine intikal eden dosyaları, intikal tarihinden itibaren üç ay içinde sonuçlandırmakla görevli ve sorumlu oldukları, başvuruların usulüne uygun yapılmasını sağlamak için valilik ve belediyelerce yeterli bürolar kurulacağı ve gerekli her türlü önlemin alınacağı hükme bağlanmıştır. Anılan Yasanın 10. maddesinin (a) fıkrasında ise; bu kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün idare ettiği arsa ve araziler üzerinde gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların 12. madde hükümlerine göre tesbit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edilerek tapu tahsis belgesi verileceği, tapu tahsis belgesinin ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra verilecek tapuya esas teşkil edeceği öngörülmüştür.
Yukarıda anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, 2981 sayılı Yasanın uygulanması ile ilgili olarak adı geçen idarelere sorumluluk ve görev yüklendiği, bunun sağlanması için her türlü önlemin alınmasında sayılan kamu kuruluşlarının bir bütün olarak kabul edildiği, tapu tahsis belgesi verme ve sonuçlandırma yetkisinin taşınmazın maliki olan idareye ait olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkındaki Yönetmeliğin “Mülkiyet durumunun tevsiki” başlıklı 14. maddesinde; “Konut ve işyerlerine ilişkin mülkiyet rabıtası sırasıyla, tapu senedi, tasarruf belgeleri, vergi kayıtları ve diğer resmi belge ve kayıtlarla tevsik olunur. Bu belge ve kayıtların bulunmaması halinde mahalle veya köy muhtarlıklarından alınacak ilgili mülkiye amirine tasdik ettirilmiş ilmühabere istinat edilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Ankara ili, Çankaya ve Mamak İlçesi sınırları içerisinde 2012 yılı Şubat – Mart aylarında meydana gelen heyelan afeti nedeniyle konutu hasar görenlerin hak sahibi vasfını taşıyıp taşımadıklarının tespiti amacıyla ilgili Yönetmelik hükmü uyarınca komisyonlar oluşturulduğu, Mahalli Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu’nun 29.03.2013 günlü kararı ile, davacının da aralarında bulunduğu bazı başvuru sahiplerinin mülkiyet belgelerinin geçerli kabul edilmemesi nedeniyle hak sahibi kabul edilmediği, bu karara karşı davacı tarafından yapılan itirazın Mahalli Hak Sahipliği İtiraz İnceleme Komisyonu’nun 16.05.2013 günlü kararı ile reddedildiği, anılan Komisyon kararlarının gönderilmesi üzerine, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın 01.07.2013 tarih ve 7065 sayılı işlemi ile hak sahibi kabul edilen ve edilmeyenlere ilişkin nihai liste oluşturulduğu, bu listede de davacının başvurusunun Komisyon kararları uyarınca reddedildiğinin belirtildiği, davacı tarafından Mahalli Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu’nun hak sahibi kabul edilmemesine ilişkin 29.03.2013 günlü kararı ile bu karara yaptığı itirazın reddine ilişkin Mahalli Hak Sahipliği İtiraz İnceleme Komisyonunun 16.05.2013 günlü kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacının konutu için 1983 tarihli müracaat formu ve diğer bilgi ve belgeler ile 2981 sayılı Kanun uyarınca imar affı başvurusunda bulunulduğu, ayrıca af başvurusuna ilişkin harç ücretinin yatırıldığı görülmekte olup; ilgili idarece; sözkonusu imar affı başvurusunun, 2981 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarıca tespit ve değerlendirme işlemlerinin tamamlanması gerekmekte ise de bu işlemlerin sonuçlandırılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davacıya ait konut için 2981 sayılı Kanun uyarınca yapılan imar affı başvurusunun sonuçlandırılmamasında davacıya herhangi bir kusur atfedilemeyeceğinden ve sözkonusu konutun davacının mülkiyetinde olduğu, imar affı başvuru evrakı, ilgili konuta ait faturalar ile emlak vergi beyannamesi gibi Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkındaki Yönetmeliğin 14. maddesinde belirtilen bilgi ve belgelerle belgelendirildiğinden, davacının mülkiyet belgelerinin geçerli kabul edilmediğinden bahisle 2012 Şubat-Mart ayında meydana gelen heyelan afeti nedeniyle hak sahibi olmadığına ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 91,35 TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, AAÜT uyarınca takdir edilen 660,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere, 13/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.