Anayasa Başvurusu Kriterleri
Anayasa m. 148
Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz. Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
AİHM Başvuru İstatistikleri
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi – İhlal Sayıları (1953-2023)
Devletler İhlal Sayıları
Almanya 366
Fransa 1099
Türkiye 3972
AYM İstatistikleri (2012-2024)
Sonuçlandırılan başvuruların karar türüne göre dağılımı
Kabul edilemezlik 435.437
En az bir hakkın ihlali 18.846
İdari Ret 13.712
Diğer 2.140
Hakkın İhlal Edilmediği 1.425
Toplam 471.360
Anayasa m.148
Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Kişi Yönünden Yetki Hükümleri
Bireysel başvuru hakkı
6216 sayılı Kanun
MADDE 45- (1) Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.
(2) ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.
(3) Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz.
Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar
MADDE 46- (1) Bireysel başvuru ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilir.
(2) Kamu tüzel kişileri bireysel başvuru yapamaz. Özel hukuk tüzel kişileri sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilir.
(3) Yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili olarak yabancılar bireysel başvuru yapamaz.”
«Herkes>> = «Her Kişi»
Kişiler
Gerçek Kişiler
Vatandaşlar
Yabancılar
Tüzel Kişiler
Özel Tüzel Kişiler
Kamu Tüzel
Mağdurluk Statüsü
Kişisellik
– Tüzel kişiler, üyeleri adına başvuru yapamaz.
Güncellik
– Müdahalenin yakın bir gelecekte gerçekleşmesi ve müdahale ile birlikte ihlale dönük geri dönülemez sonuçların çıkması pek olası ise kişiler “potansiyel mağdur” sayılabilir.
Doğrudanlık
– Özellikle yaşam hakkı ihlali söz konusu olduğunda yaşamı yitirenlerin “yakınları” dolaylı mağdur olsalar da taraf ehliyetine sahiptir.
Ortak Koruma Hakları
HAKLAR ANAYASA SÖZLEŞME
Yaşam hakkı m.17/1, 17/4 m. 2
İşkence ve kötü muamele yasağı m.17/1, 17/3 m.3
Zorla çalıştırma ve zorunlu çalışma yasağı m.18, 24/1, 48/1, 50, 72 m.4
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı m.19, 141/4 m.5
Mahkemeye başvuru hakkı m.19, 40/2, 125/1,
125/5, 138/son, m. 6 148/3, 154,155 m. 6
Kanunla kurulmuş bağımsız ve
tarafsız mahkemede yargılanma hakkı m.36, 37, 138, 139, 140/2,
140/3, 140/4, 140/5, 142,
145/3, 145/4 m. 6
Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı m.36, 38/5, 38/6, 39, 141/3 m. 6
Masumiyet karinesi m.36, 38/4 m. 6
Suç isnat edilen kişinin asgari hakları m.36 m. 6
Aleni yargılanma hakkı m.36, 141/1, 141/2 m.6
Makul sürede yargılanma hakkı m.36, 141/4 m.6
Suçta ve cezada kanunilik hakkı m.38/1 m. 7
Özel yaşama saygı hakkı m.17/1, 20/1, 23, 20/2,
20/3, 23/2, 23/4, 23/5 m.8
Aile yaşamına saygı hakkı m.20/1, 20/2 m.8
Konuta saygı hakkı m.21 m.8
Haberleşmeye saygı hakkı m.22/1, 22/2 m.8
Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkı m.24, 136 m.9
İfade özgürlüğü hakkı m.25, 26, 27, 28, 29, 30,
31, 32, 134, 133/1 m. 10
Toplantı ve gösteri özgürlükleri hakkı m.34 m.11
Örgütlenme özgürlüğü hakkı, siyasi partiler m.33, 68, 69, 135 m.11
Sendikal haklar m.51, 53, 54, 55 m.11
Evlenme ve aile kurma hakkı m.20/1, 41 m.12
Etkili başvuru hakkı m.40, 148/3, 74/4 m.13
Ayrımcılık yasağı m.10, 41/1 m.14,13
Hak Getiren Protokoller
Belge İmza Onay Yürürlük
İHAS 04/11/1950 18/05/1954 18/05/1954
1 No.lu Protokol 20/03/1952 18/05/1954 18/05/1954
4 No.lu Protokol 19/10/1992
7 No.lu Protokol 14/03/1985 02/05/2016 01/08/2016
12 No.lu Protokol 18/04/2001
13 No.lu Protokol 09/01/2004 20/02/2006 01/06/2006
* 4 No.lu Protokol ?
Türkiye, 4 Numaralı Protokol’ü 19 Ekim 1992 tarihinde imzalamıştır. 23 Şubat 1994 tarih ve 3975 sayılı Onaya Uygun Bulma Kanunu, 26 Şubat 1994 tarih ve 21861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
• Protokol’ün onaylanmasını kararlaştıran 9 Haziran 1994 tarih ve 94/5749 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve Protokol’ün resmi Türkçe çevirisi, 14 Temmuz 1994 tarih ve 21990 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Protokollerde Tanınan Haklar
Protokol
1 No.lu Protokol
Mülkiyet Hakkı
Eğitim Özgürlüğü
Serbest Seçim Hakkı
4 No.lu Protokol
Seyahat Özgürlüğü,
Yerleşme Özgürlüğü
Yurt Dışına Çıkma Özgürlüğü
Vatandaşları Sınır Dışı Etme Yasağı
Yabancıları Topluca Sınır Dışı Etme Yasağı
7 No.lu Protokol
Yabancıların Sınır Dışı Edilmelerinde Usul Güvenceleri
Cezai Konularda Kanun Yoluna Başvurma Hakkı
Hatalı Mahkûmiyetten Ötürü Tazminat Hakkı
İki Defa Yargılanma ve Cezalandırma Yasağı
Eşlerin Eşitliği Hakkı
12 No.lu Protokol
Ayrımcılık Yasağı (Genel)
13 No.lu Protokol
Ölüm Cezası Yasağı (Genel)
Ortak Korumada Tartışmalı Olan Noktalar
Temel Hak Sözleşme’den Kaynaklı Daralmalar
Kişi Özgürlüğü Resen-periyodik inceleme duruşmaları güvence kapsamı dışındadır.
<<Hüküm özlü tutukluluk», tutukluluk süresi hesabının dışındadır. Yakınlarını haberdar etme hakkı tanınmamıştır.
Adil Yargılanma Hakkı “Kişisel hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıklar” veya “suç isnadı altındakiler” için güvence getirmiştir.
Suçta ve Cezada Kanunilik “Suç ve ceza” kavramları “dar” anlamdadır.
Toplantı Özgürlüğü “İzinsiz” güvencesi düzenlenmemiştir.
Evlenme Özgürlüğü Kadın ve erkeğin evlenmesinden özellikle bahsedilmiştir
Etkili Başvuru Hakkı “Bağımlı hak” olarak düzenlenmiştir.
Ayrımcılık Yasağı “Bağımlı hak” olarak düzenlenmiştir.
Serbest Seçim Hakkı “Yasama organı seçimi” ile sınırlıdır.
Adil Yargılanma Hakkı Güvenceleri Adil Yargılanma Hakkı
Suç İsnadı Altındakilerin Güvenceleri Masumiyet Karinesi
Suçlama Hakkında Bilgi Alma
Kendini Bizzat veya Müdafi Yardımıyla Savunma
Tanık Dinletme ve Çapraz Sorgu
Savunma için Yeterli Zaman/Kolaylık
Tercüman Yardımından Yararlanma
Genel Güvenceler
IHAS’ta Yazılı Olan Güvenceler
Bağımsız Mahkeme
Tarafsız Mahkeme
Yasayla Kurulmuş Mahkeme (Tabii Hakim)
Makul Sürede Yargılanma
Duruşmanın Aleniliği
Kararın Aleniliği
İçtihatla Türetilen Güvenceler
Mahkemeye Erişme Hakkı
Hakkaniyete Uygun Yargılama
Duruşmada Hazır Bulunma
Duruşmaya Etkili Katılım
Silahların Eşitliği
Celişmeli Yargılama
Delil Sunma & Delillere İtiraz Etme
Dolaysızlık
Kendini Suçlamama
Davanın Düzgün İncelenmesi
Gerekçeli Karar
Adil Yargılanma Hakkında <<Kapsam>> Sorunu
Adil Yargılanma Hakkı Kapsamında Mi?
Ceza Davası
Başvurucu: Şüpheli/Sanık
KAPSAM İÇİ
Başvurucu: Müşteki/Katilan vb.
KAPSAM DIŞI
Ceza Davası Değil
Uyuşmak Konusu Politik veya Sosyal vb. Hak/Yükümlülük
Uyuşmalık Konusu: Kişisel Hak/Yükümlülük
Davanın konusunda göre ilgili hakkın (örn. yaşam hakkı, işkence yasağı vb.) “usul” boyutu (etkili soruşturma) ileri sürülmelidir.
Ceza Muhakemesinde Müşteki/Katılanın <<Adil Yargılanma» Hakkı Sorunu
AIHS’ye göre ceza muhakemesinde adil yargılanma hakkı güvenceleri şüpheli ve sanık gibi suç isnadı altındaki kişilere tanınmıştır.
Yargılamadaki müşteki/katılan/suçtan zarar gören bu bağlamda karşılaştıkları usuli sorunları ancak davanın konusuna göre ihlal edildiğini savundukları temel hakkın (yaşam hakkı, işkence yasağı vb.) <<etkili soruşturma yükümlülüğü» bakımından ihlal edildiğini ileri sürmelidirler.
Etkili Soruşturma Testi
“Resen ve derhal” başlanmış mı?
“Tarafsız ve bağımsız” yürütülmüş mü?
“Etkili deliller” toplanmış mı?
“Makul bir özen ve süratlilik” var mı?
“Kamusal denetime açıklık ” var mı?
Faile “caydırıcı ceza” verilmiş mi?
Mülkiyet Hakkı Mülkiyet Edinme Beklentisi
Örneğin;
-Avukatların vekalet ücretlerinin eksik ödenmesi,
-İşçilerin işçilik alacaklarının ödenmemesi,
-Kamu çalışanlarının atama/terfi/görevlendirme işleminin yapılmaması nedeniyle özlük haklarından yoksun kalması,
-Belli bir işte çalışmak isteyenlerin diplomasının tanınmaması,
-Mesleğe kabul edilmeme veya kamu görevinden çıkarılma gibi nedenlerden ötürü belli bir mesleği icra edememekten kaynaklı zararlar,
-Bir girişimin yöneldiği faaliyet için lisans verilmemesinin yarattığı zararlar, • Sosyal güvenlik hukukundaki kimi hak öznelerinin yaşlılık veya yetim aylığı ya da maluliyet yardımı gibi ödemelerin eksik hesaplandığı iddiası, mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına dayanak yapılırsa başvuru <<konu bakımından yetkisizlik» nedeniyle reddedilir.
Kamu Gücü
Yasama
Yürütme?
*Yargı*
AYM Kanunu (m.45/3): «Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz.»
Anayasa’nın Yargı Denetimi Dışında Bıraktığı İşlemler
AY m.59/3: «Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.>>
AY m.79/2: «Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.>>
AY m.125/2: «Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.»>
AY m.159/10: «Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.>>
• Anayasa, başkaca düzenlemeler (esas yönünden Anayasa değişiklikleri, inkılap kanunları, OHAL CBK’ları…) de yargı denetimine kapalıdır fakat bunlar << düzenleme»> niteliği uyarınca zaten yargısal denetim dışındadır.
Yer Bakımından Yetki
Ana kural, AYM’nin Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilindeki kamu gücü müdahaleleriyle sınırlı yetkili olmadır. Buna karşın sınır ötesi operasyonlar da ve fiilen egemen olunan mahal yetki kapsamında olabilir. Türk Bayrağı taşıyan gemiler vb. yetki içi sayılabilir.
KKTC yetki dışıdır.
Zaman Bakımından Yetki
Kritik Tarih: 23.09.2012
• AYM Kanunu, Geçici m.1/8: «Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler.»>
• Müdahale kritik tarihten önce başlamış olsa da “süregelen ihlaller” yönünden yetki geçerlidir. İlgili tarihten önce kesinleşmiş bir kararı, zaman bakımından yetkisizlik sorununu aşmak için yeniden “canlandırma” girişimleri kabul görmez.
Grup Çalışması/Örnek Olay (Etkinlik 2)
Her grup bir sözcü/yazman seçmelidir.
Örnek olayı 10 dk. içerisinde, sunum başlığımız çerçevesinde tartışıp, tüm soruları yanıtlayınız.
Yanıtlarınızı sözcünüz vasıtasıyla iletiniz.
1. Soru
– Bay (A), yurt dışında (Ü) üniversitesinde tıp eğitimi almış ve 2013 yılında mezun olmuştur. Bu mezuniyetten sonra aynı yıl Yüksek Öğretim Kurulu’na (YÖK) başvurmuş ve Türkiye’de hekimlik yapabilmesi için diplomasına denklik işlemi tesis edilmesini istemiştir. YÖK, bu talebi reddetmiştir. Bay (A)’nın bu karara karşı açtığı dava, idari yargıda reddedilmiş ve kesinleşmiştir.
– Bay (A), Diplomasının YÖK tarafından tanınmamasından ötürü “kamu hizmetine girme hakkı” ve “çalışma hakkının” ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
2. Soru
(A), kamu hizmetine girmesine engel olan bu durum karşısında YÖK’ün bahçesinde (kendisiyle aynı durumda olan kişilerle birlikte) bir basın açıklaması yapmak üzere toplanmış ve saldırgan sloganlar atıp YÖK’ün bombalanması gereken bir yapı olduğunu söyleyen bir basın açıklamasını okumak istemiştir. Kolluk görevlileri bu gösteri için izin alınmadığını, dolayısıyla toplanmalarının hukuka aykırı olduğunu ihtar etmiş; ayrıca grubun dağılmaması ve ceplerinde getirdikleri taşları YÖK’ün camlarına atmaları akabinde üzerlerine biber gazı sıkmışlardır.
Bu arbede sırasında Polis (P)’nin kendisine doğru “pis çingene” diyerek bağırıp nişan aldığını gören Bay (A) gözünden ağır biçimde yaralanmış ve baygınlık geçirmiştir. Görme yetisini %80 oranında kaybeden Bay (A), ertesi gün (P) hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. (P) hakkında başlatılan soruşturma hâlâ devam etmektedir.
Bay (A) “toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının” ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
3. Soru
Bay (A), Polis (P)’nin kendisini gözünden kasten yaralamasından ötürü “özel yaşama saygı hakkının” ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
Kişinin Dokunulmazlığı, Maddi ve Manevi Varlığının Korunması Hakkı Ağırlık Ölçeği
AİHS m.2
Yaşam Hakkı
AIHS m.3
İşkence Yasağı
Eziyet Yasağı
İnsan Haysiyetiyle Bağdaşmayan Muamele Yasağı
AİHS m.8
Özel Yaşama Saygı Gösterilmesini İsteme Hakkı
4. Soru
Bay (A), Polis (P)’nin kendisine sarf ettiği “Pis Çingene” lafından ötürü “ayrımcılık yasağının” ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
5. Soru
(A), kamu hizmetine girmesine engel olan bu durum karşısında YÖK’ün bahçesinde (kendisiyle aynı durumda olan kişilerle birlikte) bir basın açıklaması yapmak üzere toplanmış ve saldırgan sloganlar atıp YÖK’ün bombalanması gereken bir yapı olduğunu söyleyen bir basın açıklaması okumak istemiştir. Kolluk görevlileri bu gösteri için izin alınmadığını, dolayısıyla toplanmalarının hukuka aykırı olduğunu ihtar etmiş; ayrıca grubun dağılmaması ve ceplerinde getirdikleri taşları YÖK’ün camlarına atmaları akabinde üzerlerine biber gazı sıkmışlarıdır.
Bay (A), Polis (P) hakkında yaptığı suç duyurusu neticesindeki yargılamanın 10 yıldan uzun sürmesinden ötürü adil yargılanma hakkı bünyesinde yer alan “makul sürede yargılanma hakkı”nın ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
6. Soru
Olaydan bir süre sonra kendine gelen Bay (A), hastane çıkışında hakkında terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle sürdürülen bir yargılamada “yakalama emri” olduğu gerekçesiyle gözaltına alınmış ve çıkarıldığı mahkemede, “atılı suçun vasıf, mahiyet ve ağırlığı, terör örgütü üyesi (T)’nin beyanı itirafı uyarınca terör şüphelisi olduğu, yurt dışına çok sık girip çıktığı ve sabit bir ikametgahı olmadığı” gerekçesiyle tutuklanmıştır. Bay (A) bu tutukluluk kararına itiraz etmiş, itirazı reddedilmiştir. Bundan otuz gün sonra, (CMK md. 108 uyarınca Cumhuriyet savcısının istemi üzerine) sulh ceza hâkimliği, tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmediğini incelemiş ve tutukluluğun devamına karar vermiştir. Bay (A), tutukluluğun devamı kararı verilirken savcı görüşü alınmış olmasına rağmen kendisinin bu görüşe karşı beyanının alınmamasından yakınmakta ve “kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının” ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
7. Soru
Bay (A) bu süreçte ayrıca tutuklu olarak tutulduğu 2 no.lu odadan alınıp 7 no.lu odaya yerleştirilmiştir. Kendisinin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin disiplin suçlularının kaldığı tek kişilik hücreye yerleştirildiğini belirtmiş, hücrenin fiziki şartları nedeniyle yargılandığı davada etkin bir savunma yapmasının, duruşmaları dinç ve sağlıklı şekilde takip edebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle İnfaz Hâkimliğine şikâyet başvurusunda bulunmuştur. Hâkimlik, bu şikâyeti “tutukluların nerede tutulacağını belirleme yetkisinin İdare ve Gözlem Kurulu’nda olduğu, kendisinin kaldığı tek kişilik odanın hücre niteliği taşımadığı ve iddialarının aksine sıcak su ve havalandırma olanaklarına sahip olduğu” gerekçesiyle reddetmiştir. Bay (A) bu bağlamda “savunma hakkının” kullandırtılmadığından yakınmıştır.
8. Soru
Bay (A), tutuklanmasından kısa bir süre önce açmış olduğu bakkal dükkânının
kendisinin tutuklu kaldığı sürede çalışmamasından ötürü battığını ve
alacaklılarının tüm malları için haciz işlemleri başlattığını öğrenmiştir.
Bay (A) “mülkiyet hakkının” ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
Olağan Hukuk Yollarının Tüketilmesi Başvuru Süresi
AİHM’den ilk 15 Temmuz kararı
AİHM, 15 Temmuz sonrası tutuklanan, çoğu hakim ve savcı devlet memurlarından gelen
dava başvurularını “iç hukuk yolları tüketilmedi” gerekçesiyle geri çevirdi. Karar diğer 15
Temmuz başvuruları için emsal niteliğinde.
Olağan Kanun Yolları ve Süre
Olağan Kanun Yolları:
– İtiraz,
– İstinaf,
– Temyiz.
Olağanüstü Kanun Yolları ve Süre
Olağanüstü Kanun Yolları:
Yargılamanın İadesi (HMK m.374 vd, CMK m.311 ve m.314, İYUK m.53),
İtiraz (CMK m.308 ve m.308/A), Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi ve BAM Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yetkisi
Kanun Yararına Bozma (CMK m.309, HMK m.363).
Şekli Anlamda Tüketme
– Hukuk yollarının tüketilmesinde, ilgili mevzuatın kurallarına ve biçimsel kurallara tamamen uyulmalıdır.
– Usulüne uygun tüketilmeyen hukuk yolları <<tüketilmiş» sayılmaz.
Maddi Anlamda Tüketme
– Başvurucuların hukuki yolları tüketirken Anayasal bir tartışma sürdürmesi gerekir.
– Başka bir deyişle, bireysel başvurudan önce,
ilgili temel hakkın ihlal edildiğini ileri
sürmüş olmaları gerekir.
Birden Fazla Hukuk Yolu?
– Eğer birden çok hukuk yolu varsa, talebi öncelikli olarak karşılayan yolun tüketilmesi gerekir.
– Örneğin kasten olmayan yaralama, ölüm vb. vakalarda tazminat yoluna da gidilmelidir.
– Örneğin hakaret davalarında, tazminat yoluna da gidilmelidir.
Dava Bitmeden Yapılabilecek Kimi Başvurular
– 7499 sayılı Kanunun makul süreye ilişkin tazminat başvuruları açısından yürürlüğü öncesinde bir yargılamanın süresinin makul olmaktan çıkması durumunda dava bitmeden “makul sürede yargılanma hakkı” yönünden AYM’ye başvuru yapılabilirdi. Buna karşın AYM’nin makul süreye ilişkin içtihatları doğrultusunda (Bkz. Nevrive Kuruç başvurusu) son yasal değişiklik kapsamında 12.03.2024 tarihinden (7499 sayılı Kanun m.24 ve m.40/1-ç) itibaren Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu’na doğrudan başvuru yapılması gerektiği hususu dikkate alınmalıdır.
– Tutukluluk karşısında itiraz üzerine verile itirazın reddi kararı sonrasında (yargılama bitmeden) “özgürlük ve güvenlik hakkı” yönünden başvuru yapılabilir.
Bir kararın icra edilmemesi halinde o karara dair hukuk yolu etkili olmaktan çıkar.
Gözaltı veya tutukluluk durumu sona erdiğinde CMK m.141 yoluna (asıl yargılama bitmeden) gitmek gerekir.
– 7499 sayılı Kanun m.13 uyarınca CMK m.141/1-e-f-1 (koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemi) kapsamındaki talepler bakımından da Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu’na doğrudan başvuru yapılması gerektiği (01.06.2024) dikkate alınmalıdır. Etkili olmayacağı konusunda yerleşik içtihat bulunan yolları tüketmeye gerek yoktur.
Başvuru Süresi (AYM Kanunu m.47/5)
Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren
30 GÜN
İçerisinde yapılması gerekir.
Başvuru Süresinin Başlangıcı
Süre, tefhim veya tebliğin ertesi gününden itibaren başlar.
• Vekille takip edilen işlerde dahi, başvurucunun nihai kararı daha önce öğrenmesi halinde süre bu öğrenme ile başlar!
Başvurucu veya vekili, nihai kararı tebligat yapılmadan önce (UYAP vb. araçlarla)
öğrendiyse, süre öğrenmeyle başlar!
Başvuru Süresinin Başlangıcı
«Mevzuatta, Yargıtay ceza dairelerinin kararlarının taraflara tebliğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Ceza yargılamasında nihai kararın tebliğ edilmediği durumlarda kararın derece mahkemesine ulaşmasından ve böylece gerekçesinin erişilebilir olmasından sonra, özen yükümlülüğü kapsamında makul bir süre içinde bireysel başvuru yapmak isteyen ilgililerden karara erişmeleri ve karar gerekçesini öğrenmeleri beklenir.
Bu kapsamda erişilebilir olan nihai kararın en geç üç ay içinde ilgilileri tarafından bilindiği ve gerekçesinin öğrenildiği kabul edilmelidir. Aksi tespit edilmediği sürece bireysel başvuru için Kanun’da öngörülen otuz günlük başvuru süresi, en geç anılan üç aylık sürenin sona ermesinden itibaren başlayacaktır.» (A.C. ve Diğerleri, B.No:2013/1827, 25.02.2016)
Başvuru Süresinin Sonu
Son Günün Hafta Sonuna Gelmesi: Pazartesi yapılabilir.
Resmi Tatil: Takip eden ilk iş günü yapılabilir.
Mesai Saati: (Kural olarak) çalışma saatlerinin sonuna kadar yapılabilir.
• İdari Tatil: Süreler işler.
Adli Tatil: Süreler işler.
Mazeret (İçtüzük m.64)
Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren 15 GÜN içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler.
Mahkeme, öncelikle başvurucunun mazeretinin geçerli görülüp görülmediğini inceleyerek talebi kabul veya reddeder.
Başvuru evrakında herhangi bir eksiklik bulunması hâlinde, Mahkeme yazı işleri tarafından eksikliğin giderilmesi için başvurucu veya varsa vekiline 15 GÜNÜ günü geçmemek üzere bir süre verilir ve geçerli bir mazereti olmaksızın bu sürede eksikliğin tamamlanmaması durumunda başvurunun reddine karar verileceği bildirilir (AYM Kanunu m.47/6, Mehmet Encü ve Diğerleri, B.No:2014/11864, 24.02.2016).
Neler <<Mazeret>> Sayılmaz?
Vekili olan bir başvurucunun köyde oturması ve şehir merkezine sürekli otobüsün olmaması,
Tutukluyken bireysel başvuru yapabileceğini bilmediği iddiası, • Bireysel başvuru yapması durumunda Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki jandarma uzman çavuşluk sözleşmesinin feshedileceği korku ve endişesi taşımak,
Ağır olmayan kimi hastalık örnekleri:
10 gün istirahat edilmesini gerektiren “akut bronşit”, – 5 gün istirahat gerektiren “nazofaranjit” ve “miyalji”. 3 gün istirahat edilmesini gerektiren “akut farenjit”,
– 2 gün isirahat edilmesini gerektiren “adenomyosis”. – 1 gün istirahat edilmesini gerektiren “bel ağrısı”, – Düşme nedeniyle “akut ağrı”.
Geçici Tedbir Kararı
– Sadece başvurucunun yaşamına, ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike bulunması gerekir.
– AYM Kanunu (m.49/5): “Bölümler, esas inceleme aşamasında, başvurucunun temel haklarının korunması için zorunlu gördükleri tedbirlere resen veya başvurucunun talebi üzerine karar verebilir. Tedbire karar verilmesi hâlinde, esas hakkındaki kararın en geç altı ay içinde verilmesi gerekir. Aksi takdirde tedbir kararı kendiliğinden kalkar.”
– AYM İçtüzüğü (m.49/5): “Başvurucunun yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike bulunduğunun anlaşılması üzerine, Bölümlerce esas inceleme aşamasında gerekli tedbirlere resen veya başvurucunun talebi üzerine karar verilebilir.”
Pilot Karar
-Resen veya Adalet Bakanlığının talebi üzerine “Bölümler” karar verir.
Bir başvurunun “yapısal bir sorundan” kaynaklandığını ve bu sorunun başka başvurulara yol açtığı/açacağı tespit etmelidir. Böylece benzer başvuruların görülmesi ertelenir.
– Yapısal sorun ve çözümü için “alınması gereken önlemleri” belirten bir karar verilir.
– Benzer nitelikteki başvurular idari mercilerce bu ilkeler çerçevesinde çözümlenir; çözümlenmediği takdirde Mahkeme tarafından topluca görülerek karara bağlanır.
Pilot Karar Örnekleri
Y.T. BAŞVURUSU, (B.No: 2016/22418, 30.05.2019)-Sınır dışı kötü muamele
HAMİT YAKUT BAŞVURUSU, (B.No: 2014/6548, 10.06.2021)-TCK m.220/6
KESKİN KALEM YAYINCILIK VE TİCARET A.Ş. VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU, (B.No: 2018/14884, 27.10.2022)-Habere erişim engeli
NEVRİYE KURUÇ BAŞVURUSU, (B.No: 2021/58970, 05.07.2022, ayrıca bkz. Keser Altıntaş [GK], 2023/1836, 25.07.2023)-uzun yargılama- tazminat için genel bir başvuru yolunun bulunmaması
YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. BAŞVURUSU, (Başvuru Numarası: 2015/6313), Karar Tarihi: 13.09.2019-Yayım yasağı ve ifade özgürlüğü
ATİLLA YAZAR VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU, (B.No: 2016/1635, 05.07.2022)-HAGB- ifade özgürlüğü
DENİZ YAVUNCU VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU, (B.No:2018/5126, 23.02.2023)–TCK m.220/6
Düşme Kararı (İçtüzük m.80)
Şu hallerde düşme kararı verilir:
Başvurucunun davadan açıkça feragat etmesi,
Başvurucunun davasını takipsiz bıraktığının anlaşılması,
İhlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olması,
– Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.
Anılan koşullar bulunsa bile Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir.
Bir başvurucunun, başvurudan sonra ölmesi hâlinde mirasçılarının makul sürede başvuruyu devam etmek istediklerini bildirmeleri gerekir.
AYM bu “makul süreyi” içtihadında 4 AY olarak belirlemiştir (T.G., B.No:2017/21163, 09.01.2019).
Başvuru Hakkının Kötüye Kullanılması
Özellikle başvurucunun ölümü veya kesin hükümde veya müdahalede değişiklikler olması gibi sıra dışı hallerde avukatların bunu Anayasa Mahkemesi’ne bildirmesi önem taşır.
Aksi halde 2.000TL’ye kadar disiplin para cezasına hükmedilme riski bulunmaktadır (İçtüzük m.83).
Uygulamalı Çalışma I (Etkinlik 2)
-5 gruba ayrılın.
-Her grup bir sözcü/yazman seçmelidir.
-Ek.4’te bulunan olayı 10 dk. İçinde tartışıp, kendi grubunuza yönelik soruyu yanıtlayınız.
Yanıtlarınızı sözcünüz vasıtasıyla iletiniz.
Grup I
Bay (A), yüksek tansiyon şikâyetiyle 02.01.2016 tarihinde (H) Devlet Hastanesi’ne gitmiştir. Hastanede, aort damar daralması teşhisiyle stent tedavisi uygulanan (A), bu tedaviye yanıt veremeyince Hastane’nin Kardiyoloji Kalp Cerrahisi Konseyi, (A) için bir ameliyat kararı almıştır. Kendisine sadece ameliyata girmesinin zorunlu olduğu söylenen (A), 02/02/2016 tarihinde gerçekleşen ameliyatta kanama gerçekleştiği için bitkisel hayata girmiş ve kısa süre sonra yaşamını yitirmiştir.
Bay (A)’nın eşi olan Bayan (B), ameliyatı yapan Doktor (D) hakkında 15.02.2016 tarihinde suç duyurusunda bulunmuştur. Bu suç duyurusunda, kendisine ameliyatın riskleri hakkında hiçbir bir bilgi verilmediğini, ayrıca kanama hâlinde kullanılan kalp ve akciğer makinasının eşinin kanaması başlamasından yaklaşık bir saat sonra bağlandığını, bunun da “görevi ihmal” suçunu oluşturduğunu ileri sürmüştür. Bu süreç, Doktor (D) hakkında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca soruşturma izni verilmemesi üzerine 05.05.2023 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığı (takipsizlik) kararıyla sonuçlanmıştır. Bayan (B) bu karara karşı aynı gün itirazda bulunmuş, fakat bu itiraz da 06.06.2023 tarihinde reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir.
Grup II
Bayan (B), 03.03.2016 tarihinde hastaneden çıkarken gördüğü (D)’ye herkesin içinde “bu yaptıklarını sana ödeteceğim, b.k kafalı aşağılık doktor müsveddesi” diye bağırmış, bunun üzerine hastanede görevli olan polisler, Bayan (B)’yi gözaltına almıştır. Bayan (B), 05.03.2016 tarihinde serbest bırakılmış fakat Doktor (D)’nin yaptığı suç duyurusu uyarınca hakkında (04.04.2016 tarihinde “kamu görevlisine hakaret” ettiği gerekçesiyle) bir ceza davası açılmıştır. Bu dava 02.01.2022 tarihinde beraatle sonuçlanmıştır. Doktor (D)’nin yaptığı istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 02.01.2022 tarihinde temyiz yolu kapalı olmak üzere reddedilmiştir.
Grup III
Bayan (B) gözaltından çıktıktan üç gün sonra (08.03.2016) tarihinde, bulunduğu yerdeki savcılığa gidip nezarethanede (P) isimli bir polis memurunun, tenasül organına dokunduğunu ve tepki göstermesi üzerine (P)’nin, kendisine üç tokat ve bir tekme attığını, hatta bu nedenle gözaltı süresinin uzadığını söylemiştir. Savcılık, bu konuda soruşturma başlatmış fakat (P)’nin izinde olması nedeniyle ifadesini alamamıştır. Bugüne değin soruşturma dosyasında başkaca bir işlem gerçekleşmemiştir.
Grup IV
Bayan (B), eşi Bay (A)’nın vefatı üzerine 15.03.2016 tarihinde, terekenin açılmasıyla birlikte, eşinin bir kadastro tespit davasının davacısı olduğunu öğrenmiştir. 02.01.1998 tarihinde açılan bu davaya 16.03.2016 tarihinde müdahil olmak istemiş ve bu talebi 01.04.2016 tarihinde kabul edilmiştir. Dava halihazırda derdesttir.
Grup V
Bayan (B), 03.03.2016 tarihinde hastaneden çıkarken gördüğü (D)’ye herkesin içinde “bu yaptıklarını sana ödeteceğim, b.k kafalı aşağılık doktor müsveddesi” diye bağırmış, bunun üzerine hastanede görevli olan polisler, Bayan (B)’yi gözaltına almıştır. Bayan (B), 05.03.2016 tarihinde serbest bırakılmış fakat Doktor (D)’nin yaptığı suç duyurusu uyarınca hakkında (04.04.2016 tarihinde “kamu görevlisine hakaret” ettiği gerekçesiyle) bir ceza davası açılmıştır. Bu dava 02.01.2022 tarihinde beraatle sonuçlanmıştır. Doktor (D)’nin yaptığı istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 02.01.2022 tarihinde temyiz yolu kapalı olmak üzere reddedilmiştir.
Uygulamalı Çalışma II Etkinlik 3
-Her grup bir sözcü/yazman seçmelidir. Ek.5’te bulunan olayı 10 dk. İçinde tartışıp, kendi grubunuza yönelik soruyu yanıtlayınız.
-Yanıtlarınızı sözcünüz vasıtasıyla iletiniz.
3. Modül
Açıkça Dayanaktan Yoksunluk ve Anayasal/Kişisel Önem
Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Kişi Bakımından. Yetkisizlik 4%
Konu Bakımından Yetkisizlik 8%
Hukuk Yollannin Tüketilmemesi 26%
Süre Aşımı 8%
Açıkça Dayanaktan Yoksunluk 48%
Zaman Bakımından Yetkisizlik 5%
Anayasal ve Kişisel Önem Yokluğu 1%
Açıkça Dayanaktan Yoksunluk Türleri
Bir ihlalin olmadığının açık olduğu başvuru
Kanun yolu başvurusu
Temellendirilmemiş başvuru
Karmaşık ve zorlama başvuru
Bir İhlalin Olmadığının Açık Olduğu?
Eğer AYM veya AİHM geçmişte benzer bir vakayı incelemiş ve ihlal olmadığı konusunda yerleşik bir içtihat geliştirmişse…
Ayrıntılı bilgi için bkz.
– https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/
– https://hudoc.echr.coe.int/tur
Kanun Yolu Başvurusu
-Olağan kanun yollarındaki dilekçeler aynen AYM’ye sunulmuşsa…..
-Olaydaki sorunlar “Anayasa vargisi diline ve metoduna” uyarlanmamışsa…
-Derece mahkemelerinin (özellikle adil yargılanma hakkı bağlamında) kanunları yorumlama ve uygulama biçimine dönük anayasal olmayan bir tartışma yapılıyorsa…
Dikkat (!!!)
– “Karar adil değil”, “hüküm hukuka aykırı”, “düzenleme yanlış yorumlandı” gibi temellendirilmemiş beyan ve kanun yolu mahiyetindeki değerlendirmelere dayanan başvurulardan sakınmalıyız.
Kanun Yolu Bireysel Başvurusu Mahiyetindeki Bireysel Başvurunun İstisnası
«<Açık ve Bariz Takdir Hatası>>>
«Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurular için benimsediği temel yaklaşım doğrultusunda kural olarak, bireysel başvuruya konu davadaki olayların kanıtlanması, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması, yargılama sırasında delillerin kabul edilebilirliği ve değerlendirilmesi ile kişisel bir uyuşmazlığa derece mahkemeleri tarafından getirilen çözümün esas yönünden adil olup olmaması, bireysel başvuru incelemesinde değerlendirmeye tabi tutulamaz. Anayasada yer alan hak ve özgürlükler ihlal edilmediği sürece ve açıkça keyfilik içermedikçe derece mahkemelerinin kararlarındaki maddi ve hukuki hatalar bireysel başvuru incelemesinde ele alınamaz. Bu çerçevede, derece mahkemelerinin delilleri değerlendirmesinde ve hukuk kuralını yorumlamasında bariz bir takdir hatası bulunmadıkça Anayasa Mahkemesinin bu takdire müdahalesi söz konusu olamaz.»>
Bariz Takdir Hatası
Anayasa Mahkemesi Kenan Özteriş (B. No: 2012/989, 19.12.2013) kararında, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin (AYİM) yorumunun 01.03.1926 tarihli ve 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu’nun 95. maddesinin açık hükmüne aykırılık teşkil ettiğini belirterek olayda başvurucu hakkında verilen mahkûmiyetin tecil edilmesinin sonuçları ile ilgili açık bir kanun hükmü bulunduğu ve bu hükme verilecek olağan anlam belli olduğu hâlde AYİM İkinci Dairesinin açık olan kanun hükmüne olağanın dışında farklı bir anlam verip buna göre uygulama yaptığı, böylece kararın öngörülemez nitelik taşıdığı ve bariz takdir hatası içerdiği gerekçesiyle Anayasa’nın 36. maddesinin ihlal edildiği sonucuna varmıştır.
Benzer şekilde Anayasa Mahkemesi Mehmet Geçgel (B. No: 2014/4187, 18.04.2019) kararında, başvurucu hakkında hükmedilen cezanın 21.12.2000 tarihli ve 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun kapsamında ertelenmesi nedeniyle hakkında ceza hukuku ilkelerine göre mahkûmiyet hükmü bulunmamasına rağmen idare mahkemesinin ortada gerçek bir mahkûmiyet varmış gibi değerlendirme yaparak başvurucunun tazminat talebini reddettiği kararının bariz takdir hatası içerdiği kanaatine ulaşmış ve hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır.
Temellendirilmemiş Başvuru
-Birtakım ciddi iddialar soyut olarak ortaya konmuşsa…
Birtakım iddialar, temel haklarla yeterince ilişkilendirilememişse…
-Somut veya ilişkilendirilmiş olan başvuruda bilgi, belge ve kanıt sunulmamışsa…
Karmaşık ve Zorlama Şikâyet
İhlal iddiası anlaşılabilir biçimde ortaya konulmamışsa…
Olaylar ile ihlal iddiası arasındaki illiyet bağı uygun değil ve sıra dışıysa…
Anayasal ve Kişisel Önem
-AİHM, “başarısının kurbanı” sayılmakta, faşizme karşı kurulan mahkeme, Avrupa’daki neredeyse her uyuşmazlığa bakar duruma dönmüşmüş bulunmaktadır. Anayasal ve kişisel önem ölçütünün getirilme nedeni budur.
-AYM de aynı ölçütü bu mantıkla benimsemiştir.
-Bu ölçüt, normalde ihlal sonucuna ulaşılacak kimi durumlarda ihlalin kişisel olarak önem taşımaması halinde başvurunun elenmesine yol açar. Kişisel yönden önemsiz sayılabilecek bir zararı ele almak “Anayasal” yönden (hakkın yorumu vb.) önem taşıyorsa başvuru incelenir.
-Başvurunun kişisel ve Anayasal önemi yoksa başvurunun (normalde ihlal sonucuna ulaşılacak olmasına rağmen) kabul edilebilir olmadığına karar verilir.
Bazı Örnekler
-Tutukluluğa itiraz sırasında sadece “tutukluluğun devam etmesi gerektiğini” söyleyen ve “kararda dikkate alınmayan” savcı görüşünün tebliğ edilmemesi (kişi özgürlüğü ve güvenliği bakımından) sorunları, • İdari yargılamada, sadece “kararın onanması gerektiğini” söyleyen ve “kararda dikkate alınmayan” Danıştay savcısının görüşünün tebliğ edilmemesi (silahların eşitliği bakımından) sorunları,
-Araç kiralama veya trafik mevzuatına aykırılıktan kaynaklanan düşük bedelli idari para cezalarıyla ilgili yargılamalardaki adil yargılanma hakkı sorunları,
Cezaevinde sekreter altlığı, yelek, ajanda gibi değeri küçük eşyaların mahpusa teslim edilmemesi (özel yaşama saygı hakkı) sorunları, Bedeli hayli düşük mülkiyet hakkı açısından ihlali iddiaları…
Umut Kara başvurusu (2015/2947)
Başvurucu, anılan Üniversitenin Beytepe Kampüsü’nde 02.11.2010 tarihinde bir grup akademik ve idari personelle birlikte kütüphane önünde önceden izin almaksızın EĞİTİM-SEN adına tanıtım masası açmış ve “Öğrencime Dokunma ve Asistan Kıyımına Hayır” başlıklı el ilanları dağıtmıştır.
Belirtilen eylem nedeniyle başvurucu hakkında idare tarafından disiplin soruşturması açılmıştır. 09.03.2011 tarihli işlem ile başvurucunun 21.08.1982 tarihli ve 17789 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren mülga Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 5. maddesinin (a) bendine göre kurumlarca belirtilen usul ve esasların yerine getirilmesinde kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak disiplin suçunu işlediği sabit görülmüştür. Başvurucunun uyarma cezası ile cezalandırılması gerektiği hâlde olumlu sicili dikkate alınmak suretiyle anılan Yönetmelik’in 16. maddesi uygulanarak cezai nitelikte olmamak üzere bu defaya mahsus uyarılmasına karar verilmiştir. Disiplin dışı davranışların devamı hâlinde başvurucu hakkında gerekli cezai işlemin yapılacağı kendisine bildirilmiştir.
Dilekçede Soyut Şekilde Bulunmaması
Gereken İfadeler
-Yargılama makul süre içerisinde tamamlanmadı.
-Karar adil değildir.
-Kesinleşmiş mahkeme kararı uygulanmadı.
-Duruşmalı yargılama yapılmadı.
-Aleni karar ilkesi ihlal edildi.
-Mahkeme, uygulaması gereken kanun hükümlerini dikkate almadan karar verdi.
-Adil yargılanmadım.
-Yargılamayı yapan mahkeme hukuka aykırı bir karar verdi.
-Yargılamada, silahların eşitliği ilkesine saygı gösterilmedi.
-Deliller, mahkeme tarafından yanlış değerlendirildi. Mahkeme, bağımsız ve tarafsız değildi.
-Kanun, hatalı yorumlandı.
-Çelişmeli yargılama ilkesine uygun bir yargılama yapılmadı
-İddialarıma yanıt veren gerekçe sunulmadı.
4. Modül
Usulüne Uygun Nitelikli Bireysel Başvuru Formu Hazırlama
AYM Uludere başvurusunu reddetti
Anayasa Mahkemesi, Uludere’deki hava operasyonunda hayatını kaybeden 34 kişinin aileleri tarafindan, “yaşam hakkı ve insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele yasağının ihlali gerekçesiyle yaptığı bireysel başvuruyu reddetti Gerekçe, müracaattaka eksik belgelerin mahkemeye iki gün geç verilmesi.
BAZI ÖNEMLİ HATIRLATMALAR
-Başvuruda eksiklik halinde başvurucuya 15 gün ek süre tanınır. Tamamlanmazsa başvurular “idari ret” ile sonuçlanır. Ret kararına karşı 7 gün içinde itiraz edilebilir.
-Gizlilik talepleri mutlaka başvuru formunda ileri sürülmeli ve gerekçelendirilmelidir.
-Mutlaka harç yatırılmalı (2025 yılı için 5.064,40 TL), harç yatırılamıyorsa (fakirlik belgesi vb. ekleyerek) adli yardım talebinde bulunulmalıdır.
-Tazminat talebi olmaksızın tazminata hükmedilemez.
-AYM, talep edilen tazminat bedelini aşamaz.
-AYM, maddi tazminat (kural olarak) taleplerini kendisi karara bağlamaz.
Haklara Müdahalede Anayasa Ölçütleri Anayasa m.13
Tüm Temel Hak ve Özgürlüklerin Sınırlandırılmasında Kullanılan Mutlak
Ölçütler
Kanunilik
Sebebe Bağlılık
Ölçülülük
Bazı Temel Hak ve Özgürlüklerin Sınırlandırılmasında Kullanılan Nispi
Ölçütler
Öze Dokunma Yasağı
Anayasa’nın Sözüne ve Ruhuna Uygunluk
Demokratik Toplum Düzeninin Gereklerine Uygunluk
Laik Cumhuriyetin Gereklerine Uygunluk
FORM HAZIRLANIRKEN DİKKATE
ALINMASI GEREKEN HAKLARA
MÜDAHALE ÖLÇÜTLERİ
Kanuniliği?
Şekli anlamda kanunilik?
-Müdahalenin dayanağı, TBMM’nin “kanun” adında çıkardığı bir norm mu?
-Kanuna uyulmuş mu?
Maddi anlamda kanunilik?
-Ulaşılabilirlik: Müdahalenin dayanağı olan norm (Resmi Gazete vb. kanallarla) ulaşılabilir mi?
-Öngörülebilirlik: Müdahalenin dayanağı olan norm (içtihadi açıdan, kişinin davranışlarını sonuçlarını kestirebileceği denli) öngörülebilir mi?
-Güvenceler: Müdahalenin dayanağı olan norm esaslı noktaları (başlıca güvenceleri yürütme takdirine bırakmadan) düzenlemiş mi?
Meşru Amacı?
-Müdahale ilgili maddede belirtilen nedenlerden birine dayanıyor mu?
-Söz konusu nedenler, Anayasa’nın sistematiği ile uyumlu mu?
Ölçülülüğü?
-Müdahale ölçülü mü?
-Gereklilik: Müdahale gerekli mi?
-Elverişlilik: Gerekli müdahale için elverişli araçlar kullanılmış mı?
-Orantılılık: Elverişli araçlar orantılı olarak kullanılmış mı?
AİHM’nin Mevzuatımızda «Kanunilik» Sorunu Bulduğu Bazı Normlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
-M.220/6 (Işıkırık/Türkiye)
-M.299 (Dickenson/Türkiye dolaylıdır; Şorli/Türkiye)
-M. 301 (Akçam/Türkiye)
-M.314/2 (Bakır ve Diğerleri/Türkiye)
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m. 119/4 (Budak/Türkiye)
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun m. 8 (Ahmet Yıldırım/Türkiye)
4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanun m.2 (Cevat Özel/Türkiye)
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu m.81/c (Semir Güzel/Türkiye)
9217 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
-M. 62/3 (Mesut Yurtsever ve diğerleri/Türkiye)
-M.147 (Tan/Türkiye)
-M.157 (Gülmez/Türkiye)
DEVLETİN YÜKÜMLÜLÜKLERİNE DAİR TESTLER
Devletin Yükümlülükleri
Negatif Yükümlülükler
Devletin kendisi, temel hak ve özgürlükleri doğrudan ihlal etmemelidir.
Pozitif Yükümlülükleri
Koruma Yükümlülüğü
Devlet; temel hak sahiplerini, üçüncü kişilerin temel haklara dönük müdahalelerine veya müdahale olasılıklarına karşı (biliyor veya bilmesi gerekiyorsa) korumakla yükümlüdür. «Osman Testi»
Usul Yükümlülüğü
Devletin, bir temel hak müdahalesinden haberdar olduğunda etkili bir soruşturma (bu kavram özerk anlamdadır) yapma yükümlülüğü vardır. Bu yükümlülük (etkili soruşturma) şu öğeleri içermelidir:
1. “Resen ve derhal başlama>> 2. «Tarafsızlık ve bağımsızlık”
3. «Etkililik» (etkili delilleri toplama)
4. Makul düzeyde «özenlilik» ve «süratlilik>>
5. Kamusal denetime açıklık («şeffaflık»)
6. Fail için cezada «<caydırıcılık>>
Olağanüstü Hallerde Temel Hak ve Özgürlüklerin Durdurulması
Madde 15: Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması “Savaş, seferberlik veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.
Birinci fikrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.”
THÖ Müdahale Ölçütleri
Savas/Seferb erlik/OHAL’in Usulüne Uygun Olarak İlanı
Sert Çekirdek
Alana Dokunmama
Kanunilik
Bu ölçüt m. 15’te yoktur. Fakat m. 119/5’e göre: «Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir.
AYM, bu hükümden kanunilik ilkesinin türetildiğinde kuşkuludur. Fakat Siracusa İlkeleri OHAL’de de kanunilik ölçütünün geçerli olduğunu ifade etmektedir.
UA Hukuka Uygunluk
Ölçülülük
Dokunulamaz Sert Çekirdek Alan
Anayasa
1. Yaşam hakkı (savaş hukuku hariç)
2.Maddi ve manevi varlığın bütünlüğü
3.Din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamama ve bunlardan dolayı suçlanamama
4.Suç cezaların geçmişe yürümezliği
5.Masumiyet karinesi
AIHS ve Protokolleri
1. Yaşam hakkı
2. İşkence yasağı
3. Kulluk ve kölelik yasağı
4. Suç ve cezaların kanuniliği ve geçmişe yürümezliği.
5. Ölüm cezası yasağı
Mahkeme, içtihat yoluyla da bazı ek sert çekirdek güvenceleri türetmektedir.
BM MSHS ve Protokolleri
1.Ayrımcılık yasağı,
2. Yaşam hakkı (savaş hukuku hariç) 3.İşkence yasağı
4.Kulluk ve kölelik yasağı
5.Sözleşme yükümlülüğünü yerine getirmemekten ötürü hapis yasağı
6.Suç ve cezaların kanuniliği ve aleyhe geriye yürümezliği yasağı
7.Kişi olarak tanınma hakkı
8.Düşüne, din ve vicdan özgürlüğü
9.Ölüm cezası yasağı
İnsan Hakları Komitesi, yorum yoluyla da bazı ek sert çekirdek güvenceleri türetmektedir.
Yabancıların Temel Hak ve Özgürlükleri
Anayasa (m.16) “Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.” demektedir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (m.16) ise yabancılar konusunda “10, 11 ve 14. maddelerin hiçbir hükmü, Yüksek Sözleşmeci Taraflar’a yabancıların siyasal etkinliklerine kısıtlama getirmelerini yasakladığı anlamında değerlendirilemez.” diyerek “yabancıların siyasal etkinlikleri” için ifade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü ile ayrımcılık yasağı yönünden sapma olabileceğini ifade etmiştir. Fakat bu sapma hükmü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından dar yorumlanmaktadır.
Adil Yargılanma Hakkı Pusulası
ETKİLİ BAŞVURU HAKKI PUSULASI (AİHS m. 13/Anayasa m. 40)
1. Anayasa’dan farklı olarak AlHS etkili başvuru hakkı ancak Sözleşme’deki haklardan biriyle bağlantılı olarak ileri sürülebilir.
2. AIHS’den farklı olarak Anayasa’da iki güvence vurgulanmıştır:
-«Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.»
-Kişinin, resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zararda, kanuna göre, devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan gili görevliye rücu hakkı saklıdır.
Bir Hukuk Yolunun Etkili Sayılma Koşulları
Başvuru Koşulları
Siyasi Takdire Bağlı Olmama
Muhakeme Koşulları
Usuli Güvenceler
Bağımsızlık
Makul Sürede Sonuç Almaya Dair Yasal Çerçeve
Karar Koşulları
Bağlayıcılık
İcra Edilebilirlik
Ihlali Gidermede Etkililik
Tazminat
Yeniden Soruşturma/Yargilama
Eski Hale lade
AYM’ye göre sınır dışı etme kararlarına karşı etkili başvuru hakkı iki öge içermelidir:
1. Sınır dışı edilmeden önce işlemin Anayasa’ya uygunluğunun denetlenmesini sağlayan bir yasal çerçeve bulunmalıdır.
2. Başvuru halinde sınır dışı etme karan otomatik olarak askıya alınmalıdır.